Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir Kahramanmaraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Kahramanmaraş °C

Mahremiyeti Yitirmek Mahrumiyettir

Mahremiyeti Yitirmek Mahrumiyettir
20.05.2016
A+
A-

İLİ: GENEL TARİH: 20.05.2016

Mahremiyeti Yitirmek Mahrumiyettir

Aziz Müminler!

Okuduğum âyet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “De ki: Rabbim açık ve gizli bütün fuhşiyatı, günahı ve haddi aşmayı haram kılmıştır.”[1]

Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “İnsanlığın, nübüvvetin başlangıcından itibaren peygamberlerden duyduğu ortak söz, ‘Hayâ etmiyorsan, dilediğini yap!’  sözüdür.”[2]

Kıymetli Kardeşlerim!

İffet ve hayâ, İslâm ahlâkının vazgeçilmez iki temel değeridir. İffet ve hayâ, bütün erdemlerin ve ahlaki güzelliklerin özüdür. Zira insan için hayâ, hayattır. İnsan olmanın ve mümince yaşamanın bir gereğidir. İffet ve hayâ, insanın Allah, tabiat, eşya karşısında haddini ve sorumluluklarını bilmesi ve idrak etmesidir. Bünyesinde hayatı ve var olmayı, rahmet ve berekete ulaşmayı barındırır. İffet ve hayâ, her türlü çirkinlik ve kötülükten uzak kalmayı, hakkı teslimde kusur etmemeyi ifade eder.

Hayâsızlık ise alçalmanın, insanlığı yitirmenin, varlığın amaç ve hikmetini unutmanın ifadesidir. Yine hayâsızlık, insan için manevi anlamda ölümün adıdır. İsyanın, inkârın, sınır tanımamanın, tahribat ve haksızlığın göstergesidir.

Kardeşlerim!

İffet ve hayâ ile birbirini tamamlayan önemli bir değer daha vardır. Bizler, ona “mahremiyet” diyoruz. Mahremiyet, hürmettir; izzet, onur ve saygınlıktır. Mahremiyet, kişinin ve ailenin kendine özgü ve özel alanları, sınırlarıdır. Mahremiyet, her şeyden önce her hal ve şartta bu alan ve sınırların muhafaza edilmesidir. 

Kardeşlerim!

Mahremiyet, haramdan gelir. Haram, Yüce Rabbimizin bizler için koyduğu yasaklardır. Bazı şeylerin haramlığı bizzat kötü ve çirkin olmasından kaynaklanır. İçki içmek, kumar oynamak, zina etmek, kötü ve zararlı olduğu için haramdır. Bazı şeylerin haramlığı ise hürmetten, saygıdan kaynaklanır. Anne-baba, saygın oldukları için onlara “öf” demek bile haramdır. Dünyadaki cennetimiz ailenin mahremiyeti de Allah’ın aileye yüklemiş olduğu saygınlıktan kaynaklanır. Aile mahremiyeti ihlal ve ifşa edildiğinde toplumda büyük kötülükler, bozulmalar ortaya çıkar. Bunun içindir ki Rabbimiz, insanlığa ilk olarak Hz. Âdem ve Havva aracılığıyla insanın ve ailenin mahremiyetini öğretmiş ve bu mahremiyetin korunmasını emretmiştir.

Kardeşlerim!

Irz, namus, hayâ, iffet ve mahremiyet gibi insana özgü değerler, zamanla sadece belli bir cinsiyette bulunması gereken değerler gibi telakki edilmişlerdir. Zira ırz, namus, hayâ ve iffet gibi kavramlar, herhangi bir cinsle sınırlı olmaksızın kadın erkek herkesi kuşatmaktadır. Irz ve namus, hayâ ve mahremiyet, kadını ne kadar yüce, saygın ve müzeyyen kılıyorsa erkeği de o derece yüce ve saygın kılmaktadır. İffetsizlik ve hayâsızlık, kadını ne kadar aşağıların aşağısına çekiyorsa erkeği de o derece alçaltmaktadır.

Kardeşlerim!

Bugün iletişim ve teknoloji çağında yaşıyoruz. İletişim araç ve gereçleri hayatımızı bir yönüyle kolaylaştırırken diğer yönüyle zorlaştırmaktadır. Kitle iletişim araçları ve sosyal medyanın sınır tanımaksızın ve ölçüsüzce mahremiyeti hiçe sayarak kullanımı, kişisel, ailevi ve toplumsal birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle ailemizi, yavrularımızı, gençlerimizi bütün bu kötülüklerden koruyacak bir merhamet ve mahremiyet eğitimine ihtiyacımız var. Bugün, çocuklarımızı her geçen gün hakikat dünyasından koparıp sanal dünyaya mahkûm eden bu gidişata karşı bilinçlendirmeye çok ihtiyacımız var. Ailenin temelini oluşturan muhabbet, merhamet, sevgi, sadakat ve mahremiyet gibi değerleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak hususunda hepimize düşen büyük görevler ve sorumluluklar var. Çocuklarımıza bu sorumlulukları en iyi ailede, okullarımızda, Kur’an kurslarımızda kazandırabileceğimizi unutmayalım. Bu bağlamda İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz tarafından “Kızlar Okula, Kadınlar İşe” adlı bir proje ile kızlarımızın okumaları ve meslek sahibi olmaları amaçlanmaktadır. Bu çerçevede çocuklarımızı, kızlarımızı eğitim öğretimden mahrum etmeyelim. Meslek sahibi olmaları için elimizden gelen gayreti gösterelim. Yüce Rabbimiz, bizleri sorumluluklarının bilincinde olan kullarından eylesin.

Kardeşlerim!

Yarın akşam on bir ayın sultanı Ramazan’ın habercisi olan Berat Kandilini idrak edeceğiz. Kandilinizi şimdiden tebrik ediyorum. Berat Kandilinin hep birlikte ebedi kurtuluş beratımız olmasını; ülkemiz, gönül coğrafyamız, Âlem-i İslam ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Yüce Rabbimizden diliyorum.

[1] A’râf, 7/33.
[2] Buhârî, Edeb, 78.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.