Karatutlu: Ak Parti Dönemi Devam Ettiği Sürece Kahramanmaraş Toparlanmaz!
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kahramanmaraş 2. sıra Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Uzm. Dr. İrfan Karatutlu, Kahramanmaraş depremlerince can kayıpların ağır olmasının en büyük sorumluluğunun AK Parti iktidarı olduğunu belirterek AK Parti iktidarı devam ettiği sürece Kahramanmaraş’ın toparlanamayacağını söyledi.
Karatutlu, “AK Parti dönemi devam ettiği sürece Kahramanmaraş toparlanmaz. Göç verir ve küçük bir şehir haline gelir. Bu o kadar nettir. Bugünkü palyatif dediğimiz günlük tedbirlerin hepsi seçime kadardır. Bunlar bu şehri toparlayamaz. Çünkü kendilerinin sorumluluğunda koca şehir mezarlığa döndü” dedi.
CHP Kahramanmaraş Milletvekili Adayı Uzm. Dr. İrfan Karatutlu, Maraş Pusula’dan genç gazeteci Ömer Faruk Salman’ın canlı yayın konuğu oldu. Kahramanmaraş’ın depremler sonrası normalleşme süreci ve 14 Mayıs seçimlerinin konuşulduğu programda, normalleşmenin hızlanması adına Kahramanmaraş’ın ihtiyaç duyduğu yatırım, teşvik ve sağlanacak destekler konuşuldu. İktidarın normalleşmeyi hızlandırıcı adımlardan uzak geçici formüllerle günü geçirme çabasında olduğunu belirten Karatutlu, bir şehri enkaza döndüren siyasi anlayışın o şehri yeniden imar edebilmesinin mümkün olmadığını çünkü niyetlerinde her zaman rant bulunduğunu ifade etti. Açıklanan teşvik paketlerinin kimseyi memnun etmediğini ve ihtiyaca cevap vermediğini dile getiren Karatutlu, halkla aynı dili konuşmayan iktidarın artık süresini doldurduğunu ve 14 Mayıs’ta yolcu edeceklerini aktardı.
“KAHRAMANMARAŞ’I YOĞUN BAKIMA KALDIRILMIŞ HASTAYA BENZETİYORUM”
Seçim çalışmaları kapsamında Kahramanmaraş’ı sokak sokak gezen Karatutlu, Kahramanmaraş’ın sorunlarına daha ciddi bir şekilde yaklaşılmadığı sürece gerilemenin kaçınılmaz olduğunu ifade ederek Kahramanmaraş’ı yoğun bakıma kaldırılmış bir hastaya benzetti.
Karatutlu, şöyle konuştu: “Sahada gerek ilçelerde gerek merkezde öncelikli gündemimiz deprem ve depremin etkileri. Bu konuda mali, fiziki, psikolojik olarak birçok sorun tespit ediyoruz ve halkımız bu sorunlarını bize anlatıyorlar. Kahramanmaraş başta olmak üzere Hatay, Adıyaman ve Malatya depremin etkileri bakımından çok önemli sorunlara gebe bir şehir. Bu sorunların tespiti, bu sorunların çözüm önerileri bu sorunlarla ilgili neler yapılabileceği acil ve uzun vadeli tespitlerimizi konuşuyoruz. Depremle yatıp depremle kalkıyoruz. Deprem esnafa etkisi, fabrikatöre etkisi, memura etkisi, halka etkisi, barınmaya, eğitime, sağlığa etkisi çok çeşitli etkileri var. Ve bu uzun yıllar sürecek bir etki. Bu etkinin kaldırılabilmesi ve sürdürülebilir bir çözüm önerinin olması yine siyasetçinin işi. Halkımıza bunları anlatıyoruz inşallah. Ben kendim doktor olmam hasebiyle Kahramanmaraş’ı yoğun bakıma kaldırılmış, entübe dediğimiz solunum cihazı verilmiş bir hastaya benzetiyorum. Gerçekten önemli tedaviler yapılmadığı sürece. Hastayı kaybetme ihtimalimiz var. Şehrimizi kaybetme ihtimalimiz var.”
“KAHRAMANMARAŞLILARIN, KAHRAMANMARAŞ’TA KALMALARI SAĞLANMALIDIR”
Depremin etkilerini hızlı bir şekilde azaltmayı amaçladıklarını ve Kahramanmaraşlıların Kahramanmaraş’ta kalmalarını sağlamak için çalışacaklarını söyleyen Karatutlu, şu açıklamalarda bulundu: “Bizim tek tek amacımız var: Yıllarca sürecek bu depremin etkisini hızlı bir şekilde azaltmak. Sahada çok daha iyi gözlemliyoruz. Halkımızın, esnafımızın çok ciddi sorunları var. Sadece Kıbrıs Meydanı’nda sağlı sollu 700-800 tane dükkân vardı. Yok oldu. Bütün bunlar baraka veya konteynerlerle çözülecek işler değil. Kahramanmaraş’ın şu anda çok büyük teşvik paketlerine ihtiyaç var. Çok büyükten kastım şudur: Esnafa, memura, dar gelirliye çok büyük teşvikler vermeli. Bugün ülkemizde, kalkınmada öncelikli vilayetler var. Doğu Anadolu Bölgesi’nin de içinde yer aldığı 6. Bölge Teşvikleri var. Kahramanmaraş da onun içine sokulmuştur. Bu yeterli midir? Hayır. Kahramanmaraş ve depremden en çok etkilenen illern yeni bir kategoriyle kalkınmada öncelikli yedinci bölge ilan edilmelidir. Bu bölgelerdeki memura gerekirse iki katı maaş, esnafa faizsiz krediler, onun dışında fabrikalara gerekli destekler, bunun dışında diğer meslek mensuplarına çeşit çeşit teşvikler verilerek Kahramanmaraşlıların, Kahramanmaraş’ta kalmaları sağlanmalıdır. Yoksa bir yıl içerisinde Kahramanmaraş’ta çok büyük göçler oluşur. Bunun önüne geçmek için Kahramanmaraş ve depremden en çok etkilenen illerin ayrı bir statüye alınarak çok ciddi teşvik teşviklerle desteklenmelidir. Biz bunlarla uğraşacağız. Bunların takibini yapacağız.”
“KAHRAMANMARAŞ’IN BİR SANİYE BİLE BEKLEMEYE ZAMANI YOK”
14 Mayıs seçimlerinin önemine işaret eden Karatutlu, Kahramanmaraş’ın bir saniye bile kaybetmeye tahammülünün olmadığını o nedenle şehrin 5 yılını heba edecek adaylardan uzak durma çağrısında bulundu. Karatutlu, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Vatandaşlarımıza şöyle diyorum: Bakın seçeceğiniz milletvekili nasıl bir önerge verileceğini, nasıl bir kanun teklifi yapılacağını bilmelidir. Bunları tecrübe etmiş biri olmalıdır. Kurumlar arasında iş birliği uyum nasıl yapılır? İller Bankası’ndan nasıl para alınır? Bakanlıklardan nasıl para alınır ve onlarla nasıl iletişim kurulur? Bunu bilmesi gerekir. Onun için kalifiye olmayan bir milletvekilini hele hele Kahramanmaraş’ta yaşamamış, dışarıdan taşımayla getirilmiş, bize dayatılan milletvekillerinden uzak durmalarını söylüyorum. Çünkü Kahramanmaraş’ın bir saniye bile beklemeye zamanı yok. Onların Kahramanmaraş’ı tanıması için yeterli zamanımız yok. Halbuki biz, Kahramanmaraş’ı çok iyi biliyoruz. Ben kendi şahsım adına 15 yıl devlette müdürlük yaptım. Başhekimlik yaptım. Peşine özel sektörde yöneticilikler yaptım. Siyasi partide yöneticilikler yaptım. Dolayısıyla bütün bunlara vakıfız. Ve 30 Kahramanmaraş’ta hekimlik yapıyorum. Kahramanmaraşlının dertlerini, hangi köyde ne sorun olduğunu biliyorum. Ve şu anda da sahada vatandaşlarımızla karşılaştığımızda, ben sizi destekliyorum diye sırtımızı sıvazlıyorlar. Bu yüzden biz, biraz daha öndeyiz. İnşallah halkımızın sandıktaki tercihi de böyle olacak.”
“Z KUŞAĞI, KENDİNİ ANLAMAYAN VE SÜREKLİ YARGILAYANLARA KARŞI ÇIKIŞ YOLU ARIYOR”
Z Kuşağının Millet İttifakı’na yöneldiğine vurgu yapan Uzm. Dr. İrfan Karatutlu, Z Kuşağının sürekli kendini yargılayan iktidarın gitmesi için çıkış yolu aradıklarının altını çizdi.
Karatutlu, şunları söyledi: “Z Kuşağı tabii ki biliyorsunuz bir gelecek sorunu yaşayan bir kuşak. Bu kuşağın içerisinde okulu bitirdiği halde mülakat nedeniyle memurluğa giremeyen arkadaşlarımız var. Mühendis, öğretmen, eczacı, diş hekimi vb. Branşlardan mezun olduğu halde asgari ücretle farklı işlerde çalışmak zorunda kalan gençlerimiz var. Bu kuşakta yer alan gençlerimiz; zaten okul okuduğunda da asgari ücretle çalışacağını o yüzden okumasının bir anlamının olmadığını düşünen gençlerimiz var. Dolayısıyla eğitimin iş yaşamına herhangi bir etkisinin olmadığına inanan bir gençlik var. Bu kuşağın yüzde 75-80’i refah seviyesi yüksek ülkelere gitmek istiyor. Bu kuşağı anlamayan bir üst yaşlı takımı var. Gençlerimizin kullandıkları telefon nedeniyle, yediği yemek ve içtiği kahve nedeniyle, giyim tarzı nedeniyle yaşam şekline müdahale edecek baskı yapmaya çalışan bir grup var. İşte Z Kuşağı, kendini anlamayan ve sürekli yargılayanlara karşı çıkış yolu arıyor. Z Kuşağının çıkış yolu demokrasiyle olacaktır. İnsan haklarıyla olacaktır. Hukukun üstünlüğüyle, adalet sisteminin düzelmesiyle, ekonomik refahın artışıyla olacaktır. Bunu da DEVA Partisi’nin en genç genel başkanı Ali Babacan’da görüyorlar. Bizim politikalarımızda görüyorlar. Millet İttifakı’nda bunu görüyorlar. Bu sebeple ben eminim ki Cumhur İttifakı 1alıyorsa; Millet İttifakı 3 alıyordur bu kuşaktan.”
“KAMUNUN ORTAK MALINI KORUMAK GİBİ PRENSİPLERİM VAR”
Çocukluk yıllarından beri hayata tutunmak için çalıştığını ve paranın zor kazanılmasını bildiği için har vurup harman savurmayan bir yapısının bulunduğunu kaydeden Karatutlu, kamunun ortak malını korumak, kamu yararını gözetmek gibi prensipleri bulunduğunu dile getirerek şu ifadelere yer verdi: “Ben, 58 yaşındayım. Alt seviyede gelir grubunda bir ailede yetiştim. 12 yaşından beri çalışıyorum. Bazen yollarda bir ayakkabı boyacısı görüyorum. Ben o işi 7 yıl yaptım. Ben yaklaşık 2-3 yıl garsonluk yaptım. Biz, ömrü boyunca çalışarak hayatı kazanmış insanlarız. Bu sebepten paranın değerini biliriz. Zor kazandığımız için har vurup harman savuran bir yapım yok. Bu sebepten devletin ve toplumun da malını har vurup harman savurmayan bir yapım var. Dolayısıyla kamunun ortak malını korumak gibi prensiplerim var, yaşam şeklim de bunun üzerine kurulu. İnşallah öyle bir mevkîye gelirsem şehrimizdeki yaşayan her ferdin hakkını koruyacağım. Çünkü çocukluğumdan beri bunu korumak üzerine yetiştirildim. Onun dışında biz birlikte nasıl yaşarız; aynı düşüncede olmayan, aynı fikirde olmayan, aynı ideolojide olmayan insanların olduğu bir ortamda, birlikte yaşamanın, ortak iyinin peşinde koşarız. Ve ortak iyiyi buluruz. Kimsenin diğerlerinin yaşam şekline karışmadığı bir ortam hazırlamaya çalışırız. İnsanlarla istişare ederiz. İnsanlardan sık sık fikir alırız. O doğrultuda bir konsensüsle olabilecek değişikliklerin yapılması taraftarıyızdır.”
“KAHRAMANMARAŞ’TAN GÖÇÜ ENGELLEYECEĞİZ”
Kahramanmaraş’ı bekleyen en büyük tehlikenin giden göç olduğuna dikkat çeken Karatutlu, milletvekili olduktan sonra Kahramanmaraş’ın dışarıya göç vermemesi için çalışacaklarını ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu: “İnşallah milletvekili seçilirsem, bu şehrin göç vermemesi yönünde tedbirlerin alınması için kafa yoracağız. Kahramanmaraş’tan göçü engelleyeceğiz. Ondan sonra sırayla esnaf, çiftçi fabrika sahipleri, memur kesimin depremden etkilerini azaltmaya yönelik ve burada kalmalarına yönelik tedbirler alacağız. Tabii ki barınma sorunu öncelikli gündemimiz olacak. Vatandaşlarımızın peyderpey çadırdan, konteynerden eve geçmesini sağlayacağız. Mevcut iktidarın düştüğü hatalardan uzak, yeni bir şehir oluşturacağız. Eskisi gibi çok katlı yer olmayacak. Sağlam zemin üzerinde vatandaşlarımızın gönül rahatlığıyla yaşayacağız konutları tüm alt ve üst yapısıyla vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Avrupa’daki bütün şehirlerde görürüz, içerisinden nehirler geçer. Kahramanmaraş için de bu potansiyel var. Bunun yanında aksayan eğitim sistemimiz var. Okullarımızın hızla devreye sokulup gençlerimizin bu kaybettikleri zamanı bir an önce telafi etmesi için çalışmalara başlayacağız. Mesleğim olması nedeniyle yakından takip ediyorum. Tüm uyarılara kulak tıkayarak, inatla fay hattı üstüne yaptıkları Necip Fazıl Şehir Hastanesi devre dışı. İki tane özel hastane yıkıldı. Bu hastanelerin yıkılması ve hizmet verememesi nedeniyle oluşan hastane ihtiyacını fay hatlarından uzak yerlere temelini atacağımız çok daha büyük, donanımlı, zenginleştirilmiş kadrolara sahip hastanelerle karşılayacağız.”
“LÜTFEN BU ŞEHRİ TEMSİL EDEBİLECEK İNSANLARI SEÇELİM”
Kahramanmaraş’ı bilmeyen ve tanımayan ithal adayların Kahramanmaraş’a aitlik hissetmeyeceğini dolayısıyla Kahramanmaraş’ın dertleriyle dertlenemeyeceği uyarısında bulunan Karatutlu, şunları aktardı: “Deprem gerçekten şehrimizde önemli hasarlar bıraktı. Sadece konut ve iş yerleri yıkılmadı. Bakın bizim hayat düzenimizi, yaşam şeklimizi bozan bir deprem oldu. Bu deprem bizim mali durumumuzu etkiledi, psikolojik durumumuzu etkiledi, fiziki durumumuzu etkiledi. Geleceğimizi etkiledi. Bu etkileri azaltabilmenin yolu gerçekten bir gelerekten hep birlikte el ele vererekten bizi temsil eden kişileri, uygun kişileri seçmekten geçiyor. Çünkü doğru kişiler seçilmezse 5 yılda toparlanması mümkün olan Kahramanmaraş 20 yılda da toparlanmaz. Ben halkımıza bunu ısrarla söylüyorum: O partidenim bu partidenim demeden, bu ideolojiden, bu fikirdenim demeden, kendimize gerekçe bulmadan; lütfen, lütfen, lütfen bu şehri temsil edebilecek insanları seçelim. Tekrar ediyorum: İthal adaylardan uzak duralım, sizi tanımazlar. Taşıma adaylardan uzak duralım, sizinle ilgilenmezler. Onların kafaları Ankara’daki İstanbul’daki, geldiği yerdeki evlatlarında, akrabalarındadır. Kafalarını size veremezler. O açıdan bunları devre dışı bırakalım. Hangi partinin listesinde bu varsa o partiden uzak duralım. Onun dışında yine sempati duyduğunuz partideki adaylara bakın. Bu adaylar Kahramanmaraş için neler yapabilirler? Böyle bir kapasiteleri var mı? Böyle bir eğitimleri var mı? Böyle bir tecrübeleri var mı? Bunlar eğer varsa bu adaylarımızı destekleyelim. Biz, Ali Öztunç’ta bunu beş yıldır görüyoruz. Ali Öztunç’un Kahramanmaraş’a çok büyük faydaları oldu. Bir muhalefet partisi olarak böyle fayda sağlayan bir kişinin yanında ikinci, üçüncü bir milletvekiliyle yapamayacağı şey yoktur. Bizim aday listemizde donanımlı, çok kıymetli isimler var. Lütfen bunları değerlendirelim derim.”
“AK PARTİ DÖNEMİ DEVAM ETTİĞİ SÜRECE KAHRAMANMARAŞ TOPARLANMAZ”
Kahramanmaraş’ın içinde bulunduğu zorlu durumun en büyük sorumlusunun 21 yıllık AK Parti iktidarı ve AK Partili yöneticiler olduğunu hatırlatan Karatutlu, şunları kaydetti: “AK Parti dönemi devam ettiği sürece Kahramanmaraş toparlanmaz. Göç verir ve küçük bir şehir haline gelir. Bu o kadar nettir. Bugünkü palyatif dediğimiz günlük tedbirlerin hepsi seçime kadardır. Bunlar bu şehri toparlayamaz. Çünkü kendilerinin sorumluluğunda koca şehir mezarlığa döndü Kahramanmaraşlı şunu bilmelidir ki bunun ön sinyalleri verilmiştir. Daha depremden 20 gün sonra bir milletvekili mecliste; Kahramanmaraş’ın hiçbir şeye ihtiyacı yoktur, demiştir. Belediye başkanı; defalarca Maraş çok iyidir, Maraş şöyledir, Maraş böyledir demiştir. Maraş’a gelen yardımları engellemeye yönelik bu belediye başkanı, Ankara Belediyesi burada yok gibilerden nezaketsiz davranışlarda bulunmuştur. Hatta bir eski milletvekili ahlaki sınırların dışına çıkarak; bize yardım edebilecek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanına, bir Kahramanmaraşlı olarak utandığım şekillerde davranmıştır. Biz bunları hak etmiyoruz. Bunlar AK Parti iktidarının bir sonraki dönemde geldiğinde neler yapacağının göstergesidir. Kahramanmaraşlılar 6-1’i, 7-1’i artık bırakmalıdır. Dengeyi sağlamalıdır. Kahramanmaraşlılar, dini kullanarak, milliyetçiliği kullanarak bu şehrin hakkını teslim etmeyen politikacılardan artık uzaklaşmalıdır. Kendi dertlerini bilen çocuklarıyla bu bu memleketi beraber yönetmelidir. Biz, depremlerin etkisini AK Parti iktidarının onlarca yıl ortadan kaldıramayacağını, bu şehri 3 yıl içinde ayağa kaldıracağımızı iddia ediyorum.”